ReactOS : https://www.reactos.org/
ReactOS Ekran Görüntüleri : https://reactos.org/gallery/
www.ntlite.com adresinden ücretsiz olarak indirebileceğiniz ve kullanabileceğiniz bir uygulamadır. Programın isminin neden WindowsLite yada WinLite olmadığı konusunda da tarihe bilgime dayalı bir tahminde bulunmak istiyorum. Windows 2000’den Windows ürün ailesi “server” (ana bilgisayarlar için) ve “client” (istemci, kullanıcı bilgisayarı için) diye ikiye çok kesin çizgilerle ayrılırdı. Windows NT 4.0 !990’ların sonunda piyasaya sürülmüş bir server ürünüydü. Windows 95 ve Windows 98 ise gene adlarından anlaşılabileceği üzere kullanıcı bilgisayarları içindi. İkisi arasındaki ana fark ise, Windows NT 4.0’nin günümüzdeki kullandığımız Windows 7, 8, 8.1 ve 10’nun atası olmasıdır. Windows 95 ve Windows 98 ise içinde gerçek MS-DOS barındıran, hatta MS-DOS’un üzerine kurulmuş, pek de stabil olmayan işletim sistemleriydiler. Bugünkü modern Windows’larda eski DOS oyunlarını oynayamamamızın sebebi ise Windows 95 ve Windows 98 gibi MS-DOS üzerine kurulmamış, içlerinde barındırmıyor olmalarındandır.
NTLite, adından da anlaşılabileceği üzere ilk çıkış amacı sanırım Windows’a ait kurulum ISO’larına entegre edilmiş olarak bulunan gereksiz uygulamaları (Candy Crush Saga gibi oyunları) ve sürücüleri (drivers) kurulumun içinden çıkararak Windows’u “hafifletmekti”. Haliyle zaman içinde uygulamanında tutulmasıyla beraber, geliştirilerek bugünkü haline geldi. Bugünkü durumunda, aşağıdaki listeden de görebileceğiniz üzere, içinde birden çok özelliği barındırmaktadır:
- En son Windows güncellemelerinin download edilerek, Windows ISO kurulum dosyalarına entegre edilmesi,
- Sürücülerin, uygulamaların ve Windows registry dosyalarının, kuruluma entegre edilmesi,
- Gereksiz uygulama ve sürücülerin, kurulumdan kaldırılmaları,
- Hazırlanan Windows ISO DVD’lerinin başlatıldıktan (boot edildikten sonra), kurulumun hiçbir soru sormadan son aşamaya kadar, kurulum yapılan hard disk bölümlendirilmesi de dahil olmak üzere, kendiliğinden yürümesi ve tamamlanmasının sağlanması,
- Windows ince ayarlarının kurulum ISO DVD’sinde bulunmasının sağlanması
Yukarıda belirtildiği şekilde, tamamıyla kendi zevkinize ve/veya ihtiyaçlarınıza göre hazırladığınız Windows ISO kurulumunu, eğer ki 1 DVD’ye (4.7GB) sığmaması durumunda, daha önceki bir yazımda belirttiğim Rufus veya Ventoy ile 4.7GB’lık sınırlamaya bağlı kalmadan USB flash belleğe atabilirsiniz.
Bildiğiniz yada fark etmiş olduğunuz üzere, Internet’ten indirdiğimiz çeşitli uygulamaların ISO’ları her geçen gün boyut olarak artmakta. Bu ISO’lar arasın çeşitli Linux, Windows işletim sistemleri yada bilgisayarınız açılmadığı zaman kullanabileceğiniz otomatik onarma, yedekleme, yedekten geri dönme uygulamaları olabiliyor. Örnek olarak, bu yazı yazıldığı zaman en son sürüm olan, Windows 10 20H2 ISO’sunu Microsoft’un resmi web sitesinden aşağıdaki adresten indirdiğiniz zaman, belki de şaşırarak, İngilizce sürümünün bir adet standard DVD’ye (4.7GB) sığmadığını göreceksiniz. Türkçe sürümü ise DVD’ye ancak, az bir farkla, sığacaktır.
https://www.microsoft.com/tr-tr/software-download/windows10ISO
Eğer ki bilgisayarınızı formatlayarak, baştan kurmak yada birden çok bilgisayara Windows 10 kurmak istiyorsanız, elinizdeki alternatif, pratik çözüm bu ISO’yu bir USB flash belleğe aktarmak ve ilgili bilgisayarları USB’den açmak (boot etmek) üzerine olacaktır. Bu noktada size, 2 tane işini çok iyi program önermek ve farklılıklarından bahsetmek istiyorum:
1. Rufus https://rufus.ie/
2. Ventoy https://www.ventoy.net/en/index.html
Windows’un yanında, çok yaygın kullanılan bir Linux dağıtımı olan Ubuntu (www.ubuntu.com) işletim sistemiyle hobi olarak uğraşıyorsanız veya Ubuntu’yu Windows yerine ana işletim sisteminiz olarak kullanıyorsanız, o zaman Ubuntu’nun 20.04 LTS ve 20.04.1 LTS (Long Term Support) sürümlerini baştan, yani sıfırdan, kurarken kurulumda bazı hatalarla karşılaşabilirsiniz.
Çoğu kimsenin aksine Ubuntu 20.04.1’i (yazının yazıldığı an itibarıyla en
son LTS sürümü) deneme amaçlı olarak bir sanal makinaya (VM – Virtual Machine) değil
de gerçek bir makinaya kurmaya karar verdim.
Ubuntu sürümlerini kurarken zamandan kazanmak için genelde NVIDIA ve AMD
grafik kartları, bazı özel donanımların (Wi-fi, vb…) varolan sürücülerini de
normal işletim sisteminin yanında kurulması seçeneği seçtim. Kurulumda %80-%90
civarında sıra bu özel donanım sürücülerine geldiğinde, Internet’ten başarıyla indirilmelerine
rağmen, “apt-get” (ya da diğer adıyla “apt”) paket kurma uygulaması hata
vererek, bütün kurulumun sonlandırılmasına yol açtı.
Yaptığım 2-3 baştan kurulum denemesinde de aynı sonuçla karşılaşınca, bu sefer
www.ubuntu.com resmî web sitesindeki
kurulumun dosyalarında hata olduğunu düşünerek, Ubuntu 20.04’ü kurup, ondan
sonra 20.04.1’e kurulu işletim sistemi içinden güncellemeyi düşündüm, ama
maalesef Ubuntu 20.04 sürümünde de kurulum esnasında aynı problem ile
karşılaştım.
Ayrıca, şunu da belirtmek isterim ki, sanal makinalara yaptığım
kurulumlarda, hiçbir şekilde bu problemlerle karşılaşmadım. Sanırım bunun
sebebi de, NVIDIA ve AMD grafik kartı sürücülerinin zaten sanal makinaların
içindeki sanal ekran kartları için geçerli olmamaları ve kurulmamalarıdır.
Ubuntu otomatik hata raporlayıcı ilginç şekilde bu hatanın Ubuntu resmî
sitesinde bulunduğu belirtti ve ilgili hatanın sayfasına yöneltti. İyi haber şu
ki, Ubuntu firması konudan haberdardı ve Ubuntu 20.04.2 sürümünde hatayı
düzeltmek üzere çalışmalara başlamıştı bile.
Ubuntu 20.04.2 sürümü çıkana kadar, son denememde 20.04.1’i özel donanım
sürücüleri olmadan / seçilmeden başarıyla kurmayı başardım. Daha sonra ise
çalışan işletim sistemi içinden “additional drivers” uygulaması ile NVIDIA grafik
kartı sürücülerini sisteme kolayca ekledim.
Bundan sonraki sorun ise, Harici USB 1TB’lık diske kurduğum, Ubuntu 20.04.1’in
boot etmesiydi. Ubuntu, GRUB’ı (Grand
Unified Bootloader) varsayılan olarak kurmuş, ayarlarını yapmış ve Windows’un
olduğu “C:” diskine UEFI dosyalarını kayıt etmiş olmasına rağmen, GRUB düzgün
çalışmıyordu. Açılışta komutları benim yazmam gereken bir ekran geliyor ve
orada bekliyordu. GRUB’ın bana göre en büyük sorunu çok ince ayar istemesi ve
en ufak bir değişiklikte ya da sorunda çalışmamasıydı.
Buna çare olarak, UEFI sistemlerde kurulumu çok kolay yapılabilen ve nedeyse
hiç ayar gerektirmeyen REFIND (www.rodsbooks.com/refind/)
uygulamasını buldum. REFIND’ı Ubuntu içinden kurduktan sonra, bilgisayarınızı
her açtığınızda, sisteminizi hızlıca tarayarak kurulmuş olan işletim
sistemlerinin yükleme dosyalarını buluyor ve bir grafik ekranında fare ya da
klavye ile seçim yaparak yüklemenizi sağlıyor. GRUB’dan çok daha iyi olduğunu
söyleyebilirim.
Söze ilk önce, BIOS (Basic Input/Output System) ve UEFI (Unified Extensible Firmware Interface) nedir, birbirleri ile benzerlikleri ve farklılıkları nelerdir, anlatarak başlamak istiyorum.
BIOS, UEFI ile kıyaslandığında çok daha eskiye, 1980’lere, dayanan bir
teknolojidir ve bu sebeple de bilinirliği çok daha fazladır. Halk arasında “BIOS’a
girmek” ve/veya “BIOS’da ayar yapmak” gibi deyimler çok kullanılmakta ve duyulmaktadır.
Neredeyse 2005 yılında UEFI’nin ilk sürümünün bir standard olarak
yayınlanmasından beri geçen zamanda, UEFI desteği gelişerek ve yaygınlaşarak
günümüzde hemen hemen bütün bilgisayarlarda bulunabilmektedir.
Aslında son yıllarda satılan bilgisayarların büyük kısmında hem BIOS hem de
UEFI desteği bulunmaktadır, ama önümüzdeki yıllarda BIOS desteğinin azalacağını,
bu karşın UEFI desteğinin artacağını ve sonunda da BIOS desteğinin tamamen ortadan
kalkacağını öngörebiliriz.
Aslen BIOS ve UEFI’nin ortak yanlarının, bilgisayar ilk açıldığında,
bilgisayar içindeki donanım bileşenlerini tarayarak tespit etmek ve ilk
kullanıma hazır hale getirmek olduğunu, söyleyebiliriz. Hem BIOS hem de UEFI
yapıları, temelde aynı işlevleri sağlamakla yükümlüdürler. BIOS, 1980’lerden
beri birçok alanda artık yetersiz kalan bir yapı haline dönüşmüşken, UEFI 2005’lerden
itibaren onun yerini almak için hazırlanmıştır.
Günümüzdeki bilgisayarlarda hem BIOS hem de UEFI yapılarının bulunmasının sebebi, en geniş çapta, geriye doğru uyumlulukta (backward compatibility) gözetilerek, bütün yazılımların çalışmasının sağlanmak istenmesidir. BIOS desteği eski ve yeni işletim sistemleri tarafından hala sağlanırken, UEFI desteği ise nispeten yeni işletim sistemleri tarafından verilmektedir.